Göstergeler

Göstergeler

Göstergeler grubu fiyat hareketlerinin belli matematiksel gerçekliklerinden yararlanılarak elde edilen sonuçların kati sayısal değerlerle ifade edilme şeklidir. Göstergeler neden ve sonuçları sorgulamaz. Grafik üzerine yerleştirildiklerinde belirli matematiksel hesaplamalar yöntemiyle sonuçlar doğurur ve grafiğe iliştirerek gösterir. Göstergeler fiyat hareketlerinin tarihsel sürecinde belirli baskılar altında hep aynı sonucu doğurmaya yatkın olduğu gerçeğiyle üretilmiş olup fiyatların kati değer hareketiyle şimdiki durumu ilişkilendirir.

Bunu yaparken rastlantısal ya da sezgisel odaklı sonuçlar üretmez, tamamen kesin sonuçlu matematiksel değerlerin işlem görmesiyle rakamlar elde eder ve grafikte uygun şekilde gösterir. Bu bazen fiyat üzerinde bir hareket yolu, bazen alt bölgede hacimsel bir gösterim, bazen de sınır belirteçleri şeklinde olabilir. Gösterimi ne olursa olsun, tüm göstergeler sübjektif değil, matematik gerçeklikli dayanaklar oluşturur.

Yabancı kaynaklarda ve Türkiye’de de yer yer İndikatör ismiyle anılan bu grubu bizler de Türkçe’deki genel kabul görmüş ismiyle “göstergeler” şeklinde isimlendireceğiz. Hali hazırda indikatör grubu Türkçe’leştirilen işlem platformlarında da aynı şekilde anılmaktadır. Göstergeler çok çeşitli özellikte ve farklı isimlerle işlem platformunuzda kullanıma hazır halde ilgili menüde yerini almıştır. Tanımlı herhangi bir göstergeyi çalıştığınız fiyat grafiğine yansıtmak bir tuşa basmak kadar kolaydır. Tatmin edici sonuçlar almak için gösterge gruplarını zaman içerisinde test etmeli ve yatırım tercihlerinize göre uygun şekilde kullanmalısınız. Zira göstergeler sübjektif bakış açısından arındırılmış sonuçlar ürettiğinden fiyat hareketlerini tahmin etmeniz için oldukça iyi dayanaklar oluşturabilir.

Teknik analiz yöntemlerinin vazgeçilmez yardımcıları olan göstergeler hizmet ettiği amaca yönelik olarak farklı gruplarda toplanabilir. Ancak işlem platformunda aynı menü içerisinde yer alır. Burada tek tek her bir indikatörün hangi gruplarda yer aldığını tanımlamamızın literatür gereklilikler dışında pratik olarak çok fazla bir faydası yok. Bununla beraber bazı ayrımlardan kısaca bahsetmekte de yarar görüyoruz.

Piyasadaki yön değişimini olaylar gerçekleşmeden önce haber vermeye çalışan gösterge grubuna genel olarak “öncü göstergeler” ismi verilmektedir. Bu tip göstergeler fiyatlarla talebi ilişkilendiren, hacimden yararlanan bir çok veriyi kullanabilir ve piyasadaki alım veya satım yoğunluğuna ilişkin değişimi, yani fiyatın yönünü önceden tahmin etmeye çalışır. Diğer yandan “artçı göstergeler” ise fiyata ilişkin değişen yönü teyit etmeye çalışır. Çeşitli fiyat ortalamalarını birbiriyle ilişkisi, kısa dönemin uzun dönemle karşılaştırılması gibi çok çeşitli yöntemlerle mevcut fiyat değişiminin geçici bir durum mu, yoksa uzun vadeli yeni bir başlangıç mı olduğunu anlamaya çalışır.

İşleyiş şekli açısından bakıldığında trendi ve trendin yön değiştirdiğini anlamaya çalışan “trend göstergeleri” ve fiyatın salınımlarından sonuçlar üretip alım satım noktaları tespit etmeye çalışan “osilatörler” birbiri içinde gruplandırılabilir. Nitekim bu başlıkları platformlar üzerinde gruplandırılmış olarak görmeniz mümkün.

Bir diğer gruplandırma şekli de alım-satım sinyali üretmesi açısından tanımlanabilir. Bazı göstergeler “mevcut değer 70 çizgisinin üzerine çıktıysa satış yap” gibi kati genel kabul görmüş yorumlara hizmet eder. Yatırımcının işleme gireceği noktayı tarif etmeye çalışır. Bazı göstergeler ise alım-satım sinyali üretmez, sadece mevcut durumu görsel olarak matematiksel gerçeklere sadık kalarak yorumlar ve yatırımcıya mevcut durumun değerlendirilmesi hususunda yardımcı olur. Sebebi her ne olursa olsun tek bir göstergenin alım-satım sinyali üretmesini beklemek ve buna göre yatırım stratejisi belirlemek yatırımcı için tatmin edici sonuçlar doğurmayabilir. Bu nedenle hangi enstrümanda hangi göstergeleri nasıl kullanacağını belirlemek yatırımcı için oldukça önemli bir seçim olacaktır. Mevcut ekonomik gelişmelerin ışığında temel analiz yöntemlerine sadık kalarak teknik analiz yöntemlerini kullanmak en başarılı sonuçları doğuracaktır. Başarılı yatırımcılar temel analiz bilgisiyle yatırım yönüne karar verirken teknik analiz araçlarını yatırıma gireceği noktayı başarılı şekilde belirmek için kullanırlar. Bununla beraber sadece teknik analiz verileri ile sonuçlar üretip başarılı pozisyonlara imza atmak son derece mümkündür. Önemli olan yatırım sistemini başarılı şekilde belirleyebilmek ve uzun vadede sisteme sadık kalabilmektir.

İşlem platformumuzda kullanıma hazır çok sayıda gösterge bulunmakla beraber piyasada en çok kullanılan bazı göstergeleri size kısaca tanıtarak fikir geliştirmenize yardım edelim. Bu sayfalara sığdıramayacağımız diğer göstergeleri de zaman içerisinde tecrübe etmenizi tavsiye ederiz.

MA – Hareketli Ortalama


MA – Hareketli Ortalama

Fiyatın içinde bulunduğu son X döneminin fiyat ortalamasını almak için kullanılan en temel gösterge şeklidir. Grafikte geçmişe yönelik belirli sayıdaki fiyat verisinin ortalamasını alarak şimdiki fiyat seviyesinde işaretler. Böylece şu anki fiyatın geçmişe yönelik ortalamasından ne kadar uzakta olduğu tespit edilebilir ve ortalamadan gerçekleşmiş sapma ile farklı anahtar verilerin birleştirilmesi pozisyon fikrini doğurur.

Hareketli ortalamalar kendi içinde birkaç farklı türe ayrılmaktadır. Hesaplanma şekline göre farklılık gösteren hareketli ortalama türlerinde son günlerdeki fiyat hareketlerine daha fazla ağırlık verilmesi, yoğun volatilite olan günlere daha fazla ağırlık verilmesi veya tüm günlerin eşit ağırlıklı hesaplanması gibi yöntemler bulunmaktadır.

Hareketli ortalamalar fiyat grafikleri üzerinde en çok kullanılan göstergelerden biridir. Periyot değeri kullanıcının isteğine bağlı olarak gösterge özelliklerinden değiştirilebilir ve geçmişe yönelik yapılan örnekleme sayısıyla doğru orantılı hassasiyet elde edilebilir. Bir çok yatırımcı farklı periyotlara sahip birden fazla hareketli ortalamayı grafik üzerine bindirerek ortalama çizgilerinin kesişme noktalarından sonuçlar elde etmeyi ve bunu temel veri olarak kullanmayı tercih edebilir.

Hangi amaçla kullanılırsa kullanılsın hareketli ortalamalar fiyat hareketinin olağan seyrinden ne kadar sapma gösterdiğini anlamanın en iyi yollarından biridir.

MACD – Moving Average Convergence Divergence


MACD – Moving Average Convergence Divergence

MACD göstergesi genel yapı itibariyle kısa dönemdeki fiyat eğilimini uzun dönemdeki fiyat eğilimi ile karşılaştıran ve son dönemdeki piyasa değişimini görsel olarak grafiğe yansıtan bir göstergedir. Standart olarak 12 günlük ortalamanın 26 günlük ortalamadan çıkarılması ile elde edilen sonuç sıfır çizgisi üzerinde pozitif ve negatif yönde yükseliş çubukları ile betimlenir. Pozitif yöne kayan yükseliş çubukları boğa piyasası gücünü gösterirken negatif yöne ilerleyen yükseliş çubukları ayı piyasasının gücünü göstermektedir. Bir bakışta piyasanın değişim duyarlılığını görsel zenginlikle sunan MACD bu nedenle vazgeçilmez göstergelerden biri olmuştur.


MACD bu iki karşılaştırma dışında 9 günlük üssel ortalamayı da aynı görsel alanda histogram olarak göstermektedir. Dolayısıyla çok kısa vadedeki piyasa değişimini gösterebilmesi açısından erkenci bir gösterge görevi görür. Bu nedenle pozisyona giriş noktalarının seçiminde fazlasıyla tercih nedeni olur.

Üç farklı ortalamayı tek bir görsel alanda rahatça okunabilir formatta ilişkilendirmesi ve sonuçlar üretmesi açısından tavsiye edilen MACD standart olarak 12, 26, 9 periyotluk ortalamalarla çizilir ancak kullanıcı her üç ortalama periyodunu da isteğine göre değiştirebilir.

RSI – Relative Strength Index


RSI – Relative Strength Index

1978 yılında Welles Wilder’ın Teknik Yatırım Sistemlerinde Yeni Kavramlar kitabında tanımladığı RSI, Türkçe’ye göreceli güç indexi olarak çevirilebilir. Yayınlandığı tarihten itibaren geniş yankılar uyandıran RSI bir çok yatırım platformunda sıklıkla kullanılan bir gösterge haline geldi.


İlgili enstrümanın kendi iç gücünü baz alarak matematiksel hesap yapan ve içinde bulunduğu dönemi geçmiş günlere göre değerlendiren RSI grafiğe eklendiğinde alt bölümde bir histogram şeklinde gösterilir. Dikey eksende 0 ile 100 arasında bir skalada hareket eden gösterge için 30 ve 70 fiyat seviyesinde iki sınır çizilmiştir. 30 seviyesi altında bulunan RSI fiyatla uyum sağlamayan aşırı satış talebini betimlerken, 70 seviyesi üzerine çıktığında aşırı alım talebini gösterir. Bu sayede fiyat hareketinin yön değiştireceğine ilişkin öncü bilgiler vermeye çalışır.

RSI bu hesabı yaparken belirtilen periyot içindeki günlere ait düşüşleri ve yükselişleri ayrı ayrı toplar, ortalamalarını hesaplar ve şu anki fiyat seviyesi ile karşılaştırır. Bu sayede yatırım aracının kendi iç gücüyle talebi karşılayıp karşılayamayacağını anlamaya çalışır. Geçmiş dönemdeki talepler karşısında oluşan fiyat cevabı RSI için en önemli veridir ve göstergenin temeli bu belirtilen iç güce dayalıdır. Tahmin edeceğiniz gibi her bir yatırım aracının kendisine oluşan alım veya satım taleplerine farklı boyutta fiyat hareketiyle cevap vermesi pek muhtemeldir. RSI’ın temel amacı yatırım aracının bu fiyat cevabını geçmiş günlerin ortalamasıyla anlamak ve bugünkü taleplerin yaratacağı etkiyi kestirebilmektir. Dolayısıyla RSI mevcut fiyatın talebi karşılama yetisini belirli sınırlar içinde mümkün görürken, bu sınırların dışına çıkan taleplerin aşırı olacağını ve bir süre sonra fiyatın bunu karşılayamayacağını öngörür. Bunu da yukarıda 70, aşağıda 30 sınır çizgileri ile belirtir. Bu sınırların dışına çıkan değerin kısa vadede bir değişim göstergesi olacağı kabul edilir.

negatif_uyumsuzluk

RSI yukarıdaki paragrafta belirtilen haller dışında da bir takım kullanım olanaklarına sahiptir. Örneğin x miktarda bir alım talebinde fiyat y noktasına ulaştıktan birkaç gün sonra x-1 miktarda talepte y+1 fiyat noktası oluşuyorsa “negatif uyumsuzluk” ismi verilen durum oluştuğu varsayılır. Bu oluşum fiyat grafiğinde birbiri ardı sıra yükselen iki tepeciğe rağmen RSI göstergesinde alçalan iki tepecik oluşur. Bu uyumsuz görünüm fiyatların talebi karşılayamayacağının bir göstergesi sayılır.

RSI fiyat grafiğine iliştirildiği anda standart olarak 14 periyotluk ortalama hesabı ile konumlandırılır. Ancak kullanıcı dilediği ortalamayı gösterge özelliklerinden ayarlayabilir.

CCI – Commodity Channel Index

Amerikalı analist Donald R. Lambert tarafından emtia piyasaları için geliştirilen CCI göstergesi hesaplama sistemine ilişkin yaklaşımı nedeniyle bir çok yatırım aracında rahatlıkla kullanım olanağı bulmuştur. Sistemin temeli geçmiş n dönemine ilişkin fiyat hareketlerinin ortalamasını ve sapmasını hesaplayarak günümüz fiyatının bu ortalamanın ne kadar uzağında olduğunu anlamaya çalışmaktır.

CCI bunun için seçilen periyotta geriye dönük olarak günlerin en yüksek, en düşük ve kapanış fiyatlarını toplayıp üçe böler. Diğer bir deyişle fiyatın ilgili periyottaki orta değeri alınır. Daha sonra ilgili dönemdeki tüm fiyatların toplamdaki basit aritmetik ortalaması bulunur. Bulunan bu değer her periyot için sapma göstergesi olarak kullanılır ve tüm periyotların bu ortalama değerden sapması tek tek bulunarak mutlak değerleri alınır. Nihayetinde ortaya çıkan sapma değerlerin ortalaması alındığında ilgili periyot toplamının ortalama sapması için iyi bir anahtar oluşur. Bu sayede ilgili yatırım aracının maksimum sapma eğilimini anlamak daha mümkün hale gelir.

CCI çıkan bu değeri sabit bir katsayı ile çarparak günümüz fiyatı ile değerlendirir ve ilgili alanda konumlandırır. Grafiğe eklenen gösterge alanında -100 ile +100 aralığında bulunan alan sapma için normal kabul edilirken, bu sınırların dışına çıkmış bir CCI göstergesi sapmanın yüksek olduğunun göstergesidir.

Lambert CCI göstergesinin yatay piyasalarda daha iyi sonuçlar üreteceğini öngörmüştür.

Bollinger Bandı

Bollinger Bandı

1980li yılların başında John Bollinger tarafından geliştirilen ve yazarının ismi ile anılan Bollinger Bandı fiyatın geçmişe yönelik ortalama sapma değerinin fiyatın altına ve üstüne sınır çizgileri ile tanımlanmasıyla oluşur.

Göstergenin orta kısmına çizilen basit fiyat ortalaması genellikle 20 periyottur. Bu fiyat ortalamasına +2 ve -2 sapma değerleri eklenerek üst ve alt sınır çizgileri çizilir. Böylece fiyatın olası sapma değerleri dahilinde hareket etmesi muhtemel bir kanal oluşturulur. Bu kanalın ortasında da belirttiğimiz gibi basit hareketli ortalama çizgisi bulunur.

Bollinger bandı genellikle yatay ilerleyen piyasalarda kanal sınırlarına ulaşan fiyata ilişkin alım-satım sinyali oluşturmak için kullanılabilir. Kanalın sınırına ulaşmış fiyat ortalama değerinden öngörü sınırlarına ulaşan bir sapma göstermiş demektir. Fiyat kanal dışına çıkamayıp dönüş gösterdiğinde ise kanalın diğer sınırına veya en azından ortalama seviyeye geri dönmesi düşünülebilir.

Bununla beraber trend yapan piyasalarda kanal dışına çıkan fiyat için yeni bir trend başlangıcı da öngörülebilmektedir. Kanalın dışına anlamlı miktarda çıkan fiyat ciddi bir baskı altında demektir ve hareketin devamı beklenebilir. Dolayısıyla trend başlangıcının teyidi için de Bollinger Bandı bir araç olarak kullanılabilmektedir.

Belirsizlik dönemlerinde ise Bollinger Bandı ciddi şekilde daralma göstererek yeni bir hareketin başlangıcını haber verebilir. Yönüne karar veremeyen piyasa gittikçe daralan bir üçgende hareket etmeye başladığında Bollinger Bandı da daralmaya başlar. Gittikçe daralan ve bir boğaz oluşturan bant nihayetinde kendisine geniş bir hareket alanı açarak sıçrama yapar ve yeni bir fiyat yönü oluşturur. Bu durumda sıçrama yapılan yöne hareketin devamı beklenebilir. Böylece trend başlangıcını teyit eden önemli bir gösterge şekline de dönüşebilir.

Momentum

Momentum

Fiyatların belirli bir süre içerisindeki değişimini yüzde olarak göstermenin en iyi yolu Momentum’dur. Özelliklerinden değiştirebileceğiniz periyot sayısı normalde standart olarak 14 tanımlı şekilde grafiğe eklenir. Geçmişe yönelik hesaplamasında fiyatın değişim hızı oransal olarak gösterilir.

Gösterge için baz değer %100’dür ve bu değer göstergenin tam ortasındaki izafi doğrudur. Bu değerden uzaklaşan gösterge aksi yönde hareket için nedenler oluşturmaya başlar. Orta seviyedeki alanından oldukça uzak noktada tepe yapıp dönen fiyatlar için alım-satım sinyali oluştuğu düşünülür. Zira bu kuvvetli değişimin fiyatların kaldırabileceğinden daha yüksek olduğu düşünülür. Dolayısıyla zirvede sat, dipte al mantığı ile pozisyon açılabileceği öngörülür. Bununla beraber pozisyon için fiyatlarında aksi istikamette hareketlenmesini beklemek yanlış olmaz.

RSI göstergesinde olduğu gibi Momentum için de negatif uyumsuzluk öngörüsü doğru şekilde kullanılabilir. Fiyat oluşumları Momentum göstergesi ile uyumsuzluk gösterdiğinde mevcut fiyat hareketinin yön değiştirmesi beklenebilir.

Stochastics

stochastic

Stochastics göstergesi ilgili enstrümanın kapanış fiyatını belirtilen periyot içindeki fiyat aralığı ile karşılaştıran bir göstergedir. Fiyatların ilgili zaman diliminde genel yöne uygun olarak kapanacağını varsayar. Yani eğer fiyatlar yükseliyorsa enstrümanın kapanış fiyatı seçilen periyod içindeki en yüksek fiyata doğru gitme eğiliminde olacak, eğer fiyatlar düşüyorsa seçilen periyot içindeki en düşük fiyata gitme eğiliminde olacaktır.

Stochastic Osilatörü grafik üzerinde eklendiğinde birbirine bağımlı hareket eden iki tane çizgi görülür. Ana çizgi %K eğrisi olarak anılır ve kesiksiz düz çizgi ile çizilir. %D olarak adlandırılan ikinci bir çizgi ise kesikli çizgi ile gösterilmektedir. %K çizgisi yavaşlatılmış değişim değerini gösterirken %D çizgisi daha dinamik ve duyarlı bir hat oluşturur.

Son kapanış fiyatı ile son beş günün en düşük fiyatı arasındaki fark en yüksek değerle en düşük değer arasındaki farka bölünür. Çıkan sonuç 100 ile çarpılarak yüzde değerine eşleştirilir. %K değeri bu şekilde hesaplanır.

%D eğrisi ise %K eğrisinin dönem içindeki hareketli ortalamasını tasvir etmektedir.


Bu iki eğri arasındaki ilişki fiyatların eğilimi hakkında ipucu verdiğinden hareketle alım-satım sinyalleri oluşturulmaya çalışılır. Öngörülen alım-satım sinyalleri şu şekilde betimlenebilir:

  • Stochastic +20 seviyesini yukarı keserse alış
  • Stochastic +80 seviyesini aşağı keserse satış
  • Stochastic %D’yi yukarı keserse alış
  • Stochastic %D’yi aşağı keserse satış

Volume

volume

Volume göstergesi ilgili yatırım aracının işlem hacmine ilişkin iki farklı ortalamasının arasındaki farkını gösteren bir tablo sunar. Grafiğe ilave edildiğinde alt bölümde yükselen çubuklar şeklindeki görünümünü oluşturur. Yükselen bir alım hacmi için yeşil, yükselen bir satış hacmi için kırmızı veri çubuğu hacimle doğru orantılı uzunlukta fiyatın altındaki yerini alır. İlgili veri çubuğu sıfır tabanından ne kadar ileriye uzanırsa kısa vadeli değişimin uzun vadeli değişime oranla o kadar fazla olduğu anlaşılır.

Volume göstergesi osilatör grubunda en çok kullanılan araçlardan biridir. Fiyatların ilerleyiş hızı ile doğru orantılı olarak yönü destekler renkte ve uzunlukta olması gelişimin sağlıklı olduğunu gösterir. Fiyatların yükselirken volume çubuğunun satış ağırlıklı görünüm alması fiyatlarla talep arasında negatif bir ilişkiye işaret eder ve bu ters oranlı gelişim güvenilmez bir gelişim için fiyat dönüşünün habercisi olabilir.

Yatırımcıların ralli diye tabir ettiği hızlı fiyat hareketlerinde işlem hacminin, yani volume’ün de bunu destekler şekilde yükselmesi beklenir. Fiyat hareketi ivmesini kaybetmeden ilerlediği halde işlem hacmi gittikçe düşüyorsa bu durum yatırımcının piyasa yönünü tekrar sorgulaması gerektiği anlamına gelir. Zira sağlıklı bir fiyat hareketinde işlem hacmi fiyatları destekler nitelikte ve nicelikte olmalıdır.

Parabolic SAR

Parabolic SAR

RSI göstergesini teknik analizcilere kazandıran Welles Wilder’ın bir diğer önemli çalışması da SAR göstergesidir. Stop And Reversal (Dur ve Geri dön) tümcesinin baş harflerinin birleştirilmesi ile oluşturulmuş göstergenin grafik üzerinde okunması da oldukça kolaydır. Trendi takip eden noktasal ifade dizisi fiyatın altındayken üstüne çıktığında satış sinyali, üstündeyken altına indiğinde alım sinyali verdiği varsayılır. Wilder bu göstergeyi sürekli alım satım yapan bir otomatik ticaret sisteminin parçası olarak tasarlamıştı. Açıklamasında gösterge yer değiştirdiği anda bir önceki pozisyonu kapatarak aksi yönde yeni bir pozisyon açılması gerektiğinden bahsetmiştir. Yani sürekli bir ticaret döngüsü içerisinde pozisyonlar birbiri ardına kapatılıp açılır.

SAR göstergesi trend yapan piyasalarda nispeten başarılı sonuçlar vermesine rağmen yatay seyreden piyasalarda oldukça hatalı sonuçlar üretebilir. Bu nedenle SAR göstergesini yatırım aracına uygulamadan önce özellikle trendin gücünü ölçen bir gösterge grubuyla trendin mevcudiyeti ve hızının ölçülmesi yararlı olabilir.

SAR değerinin hesaplanması kendi içerisinde nispeten uzunca bir hesaplama gerektirir.

SAR’ın formülü ise şu şekilde hesaplanmaktadır:

SARn+1 = SARn + α(EP-SARn)

SARn değeri mevcut fiyatı, SARn+1 değeri ise bir sonraki periyot için belirlenen fiyatı temsil eder. EP (extreme point) değeri ise mevcut fiyat akışının ulaşabildiği en uzak noktayı ifade eder. Yükselen bir piyasa için en yüksek değer, düşen bir piyasa için en düşük değer EP değişkeni için atanan değerdir. Formüldeki α değeri ise işin anahtarı olup trendin hızlanma ivmesini yakalamak için kullanılan adım değeridir. Göstergeyi eklerken veya ekledikten sonra özelliklerinden değiştirebileceğiniz adım değeri SAR’ın piyasayı ne kadar uzaktan gözleyeceği anlamına gelir. Bu değişkeni ne kadar düşürürseniz SAR noktası fiyata o kadar yaklaşır ve yer değiştirme olanağı o kadar yükselir. Ancak kısa vadeli piyasa hareketlerinden etkilenip yanlış sinyal verme ihtimali de o derece artar. Wilder yaptığı analiz çalışmalarında 0,02 adım değerini standart olarak uygun görmüştür.

gcmforex.com